21 Ocak 2014 Salı

Kur'an'da Dua Ayetleri-3

Kur'an'da Dua Ayetleri-3

26. Sure (Şuarâ Suresi), 86. Ayet
"Babamı da bağışla. Çünkü o gerçekten yolunu şaşıranlardandır."
26. Sure (Şuarâ Suresi), 87. Ayet
"(Kulların) diriltilecekleri gün beni utandırma!"
26. Sure (Şuarâ Suresi), 88. Ayet
"O gün ki ne mal fayda verir ne oğullar!"
26. Sure (Şuarâ Suresi), 89. Ayet
"Allah'a arınmış bir kalp ile gelen başka."
26. Sure (Şuarâ Suresi), 117. Ayet
Nûh şöyle dedi: "Ey Rabbim! Kavmim beni yalanladı."
26. Sure (Şuarâ Suresi), 118. Ayet
"Artık onlarla benim aramda sen hükmet. Beni ve benimle birlikte olan mü'minleri kurtar."
26. Sure (Şuarâ Suresi), 168. Ayet
Lût şöyle dedi: "Şüphesiz ben sizin yaptığınız bu çirkin işe kızanlardanım."
26. Sure (Şuarâ Suresi), 169. Ayet
"Ey Rabbim! Beni ve ailemi onların yaptıkları çirkin işten kurtar."
27. Sure (Neml Suresi), 18. Ayet
Nihayet karınca vadisine geldikleri vakit bir karınca, "Ey karıncalar! Yuvalarınıza girin, Süleyman ve ordusu farkına varmadan sizi ezmesinler" dedi.
27. Sure (Neml Suresi), 19. Ayet
Süleyman, onun bu sözüne tebessüm ile gülerek dedi ki: "Ey Rabbim! Beni; bana ve ana-babama verdiğin nimetlere şükretmeye ve razı olacağın salih ameller işlemeye sevk et ve beni rahmetinle salih kullarının arasına kat!"
28. Sure (Kasas Suresi), 15. Ayet
Mûsâ halkın habersiz olduğu bir sırada şehre girdi. Orada biri kendi tarafından, diğeri düşmanı tarafından; kavga eden iki adam gördü. Kendi tarafından olan, düşmanına karşı ondan yardım istedi. Mûsâ da ona bir yumruk indirip onu öldürdü. Mûsâ, "Bu şeytanın işidir. O gerçekten apaçık bir saptırıcı düşmandır" dedi.
28. Sure (Kasas Suresi), 16. Ayet
Mûsâ, "Rabbim! Şüphesiz ben nefsime zulmettim. Beni affet" dedi. Allah da onu affetti. Şüphesiz o, çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.
28. Sure (Kasas Suresi), 17. Ayet
"Rabbim! Bana verdiğin nimetle asla suçlulara arka çıkmayacağım" dedi.
28. Sure (Kasas Suresi), 20. Ayet
Şehrin öbür ucundan koşarak bir adam geldi. "Ey Mûsâ! İleri gelenler seni öldürmek için aralarında senin durumunu görüşüyorlar. Şehirden hemen çık. Şüphesiz ben sana öğüt verenlerdenim" dedi.
28. Sure (Kasas Suresi), 21. Ayet
Mûsâ korku içinde etrafı gözetleyerek şehirden çıktı ve "Ey Rabbim! Beni bu zalim kavimden kurtar" dedi.
28. Sure (Kasas Suresi), 22. Ayet
(Şehirden çıkıp) Medyen'e doğru yöneldiğinde, "Umarım Rabbim beni doğru yola iletir" dedi.
28. Sure (Kasas Suresi), 23. Ayet
Medyen suyuna varınca, suyun başında (hayvanlarını) sulamakta olan bazı insanlar gördü. Bunların yanında da koyunlarını suya salmamak için uğraşan iki kız gördü. Mûsâ onlara, "(Koyunlarınızı burada tutmaktaki) maksadınız ne?" dedi. Onlar, "Çobanlar sulayıp çekilinceye kadar biz koyunlarımızı sulayamayız. Babamız ise çok yaşlı bir adamdır" dediler.
28. Sure (Kasas Suresi), 24. Ayet
Bunun üzerine Mûsâ onların koyunlarını suladı. Sonra gölgeye çekilip, "Rabbim! Bana göndereceğin her hayra muhtacım" dedi.
29. Sure (Ankebût Suresi), 30. Ayet
(Lût) "Ey Rabbim! Şu bozguncu kavme karşı bana yardım et" dedi.
34. Sure (Sebe' Suresi), 18. Ayet
Sebe' halkı ile bereketlendirdiğimiz kentler arasına (her biri diğerinden) görülen kentler oluşturduk. Oralarda gidiş-gelişi belirledik (seyahati kolaylaştırdık) ve onlara da şöyle dedik: "Oralarda gece gündüz güvenlik içinde dolaşın."
34. Sure (Sebe' Suresi), 19. Ayet
Onlar ise, "Ey Rabbimiz! Yolculuğumuzun konakları arasını uzaklaştır" dediler ve kendilerine zulmettiler. Biz de onları ibret kıssalarına çevirdik ve kendilerini darmadağın ettik. Şüphesiz ki bunda çok sabreden, çok şükreden herkes için ibretler vardır.
37. Sure (Sâffât Suresi), 99. Ayet
İbrahim şöyle dedi: "Ben Rabbime (onun emrettiği yere) gideceğim. O bana yol gösterecektir."
37. Sure (Sâffât Suresi), 100. Ayet
"Ey Rabbim! Bana salihlerden olacak bir çocuk bağışla."
38. Sure (Sâd Suresi), 34. Ayet
Andolsun, biz Süleyman'ı imtihan ettik. Tahtının üstüne bir ceset bıraktık. Sonra tövbe edip bize yöneldi.
38. Sure (Sâd Suresi), 35. Ayet
Süleyman, "Ey Rabbim! Beni bağışla. Bana, benden sonra kimseye layık olmayacak bir mülk (hükümranlık) bahşet! Şüphesiz sen çok bahşedicisin!" dedi.
39. Sure (Zümer Suresi), 46. Ayet
De ki: "Ey göklerin ve yerin yaratıcısı olan, gaybı da, görünen âlemi de bilen Allah'ım! Ayrılığa düştükleri şeyler konusunda kulların arasında sen hükmedersin."
40. Sure (Mü'min Suresi), 7. Ayet
Arş'ı taşıyanlar ve onun çevresinde bulunanlar (melekler) Rablerini hamd ederek tespih ederler, O'na inanırlar ve inananlar için (şöyle diyerek) bağışlanma dilerler: "Ey Rabbimiz! Senin rahmetin ve ilmin her şeyi kuşatmıştır. O halde tövbe eden ve senin yoluna uyanları bağışla ve onları cehennem azâbından koru."
40. Sure (Mü'min Suresi), 8. Ayet
"Ey Rabbimiz! Onları da, onların babalarından, eşlerinden ve soylarından iyi olanları da, kendilerine vaad ettiğin Adn cennetlerine koy. Şüphesiz sen mutlak güç sahibisin, hüküm ve hikmet sahibisin."
40. Sure (Mü'min Suresi), 9. Ayet
"Onları kötülüklerden koru. Sen o gün kimi kötülüklerden korursan, ona rahmet etmiş olursun. İşte bu büyük başarıdır."
44. Sure (Duhân Suresi), 10. Ayet
Göğün açık bir duman getireceği günü bekle.
44. Sure (Duhân Suresi), 11. Ayet
(O duman) insanları bürür. Bu, elem dolu bir azaptır.
44. Sure (Duhân Suresi), 12. Ayet
İnsanlar, "Rabbimiz! Bu azabı bizden kaldır, çünkü biz artık inanıyoruz" derler.
46. Sure (Ahkâf Suresi), 15. Ayet
Biz insana anne babasına iyi davranmayı emrettik. Annesi onu ne zahmetle karnında taşıdı ve ne zahmetle doğurdu! Onun (anne karnında) taşınması ve sütten kesilme süresi (toplam olarak) otuz aydır. Nihayet olgunluk çağına gelip, kırk yaşına varınca şöyle der: "Bana ve anne babama verdiğin nimetlere şükretmemi, senin razı olacağın salih amel işlememi bana ilham et. Neslimi de salih kimseler yap. Şüphesiz ben sana döndüm. Muhakkak ki ben sana teslim olanlardanım."
59. Sure (Haşr Suresi), 10. Ayet
Onlardan sonra gelenler ise şöyle derler: "Ey Rabbimiz! Bizi ve bizden önce iman etmiş olan kardeşlerimizi bağışla. Kalplerimizde, iman edenlere karşı hiçbir kin tutturma! Ey Rabbimiz! Şüphesiz sen çok esirgeyicisin, çok merhametlisin."
60. Sure (Mümtehine Suresi), 4. Ayet
İbrahim'de ve onunla birlikte bulunanlarda sizin için güzel bir örnek vardır. Hani onlar kavimlerine, "Biz sizden ve Allah'ı bırakıp taptıklarınızdan uzağız. Sizi tanımıyoruz. Siz bir tek Allah'a inanıncaya kadar, sizinle bizim aramızda sürekli bir düşmanlık ve nefret belirmiştir" demişlerdi. Yalnız İbrahim'in, babasına, "Senin için mutlaka bağışlama dileyeceğim. Fakat Allah'tan sana gelecek herhangi bir şeyi önlemeye gücüm yetmez" sözü başka. Onlar şöyle dediler: "Ey Rabbimiz! Ancak sana dayandık, içtenlikle yalnız sana yöneldik. Dönüş de ancak sanadır."
60. Sure (Mümtehine Suresi), 5. Ayet
"Ey Rabbimiz! Bizi, inkar edenlerin zulmüne uğratma. Bizi bağışla. Ey Rabbimiz! Şüphesiz sen mutlak güç sahibisin, hüküm ve hikmet sahibisin."
66. Sure (Tahrîm Suresi), 8. Ayet
Ey iman edenler! Allah'a içtenlikle tövbe edin. Belki Rabbiniz sizin kötülüklerinizi örter ve peygamberi ve onunla birlikte iman edenleri utandırmayacağı günde Allah sizi, içlerinden ırmaklar akan cennetlere sokar. Onların nurları önlerinden ve sağlarından aydınlatır, gider. "Ey Rabbimiz! nûrumuzu bizim için tamamla, bizi bağışla; çünkü senin her şeye hakkıyla gücün yeter" derler.
66. Sure (Tahrîm Suresi), 9. Ayet
Ey Peygamber! Kafirlere ve münafıklara karşı cihad et, onlara karşı sert davran. Onların varacağı yer cehennemdir. Ne kötü varılacak yerdir orası!
66. Sure (Tahrîm Suresi), 10. Ayet
Allah, inkar edenlere, Nûh'un karısı ile Lût'un karısını örnek gösterdi. Bu ikisi, kullarımızdan iki salih kişinin nikahları altında bulunuyorlardı. Derken onlara hainlik ettiler de kocaları, Allah'ın azabından hiçbir şeyi onlardan savamadı. Onlara, "Haydi, ateşe girenlerle beraber siz de girin!" denildi.
66. Sure (Tahrîm Suresi), 11. Ayet
Allah, iman edenlere ise, Firavun'un karısını örnek gösterdi. Hani o, "Rabbim! Bana katında, cennette bir ev yap. Beni Firavun'dan ve onun yaptığı işlerden koru ve beni zalimler topluluğundan kurtar!" demişti.
71. Sure (Nûh Suresi), 26. Ayet
Nûh şöyle dedi: "Ey Rabbim! Kâfirlerden hiç kimseyi yeryüzünde bırakma!"
71. Sure (Nûh Suresi), 27. Ayet
"Çünkü sen onları bırakırsan, kullarını saptırırlar; sadece ahlâksız ve kafir kimseler yetiştirirler."
71. Sure (Nûh Suresi), 28. Ayet
"Rabbim! Beni, ana babamı, iman etmiş olarak evime girenleri, iman eden erkekleri ve iman eden kadınları bağışla. Zalimlerin de ancak helâkini arttır."

http://kuranhalkasi.blogspot.com.tr/2014/01/kuranda-dua-ayetleri-1.html
http://kuranhalkasi.blogspot.com.tr/2014/01/kuranda-dua-ayetleri-2.html
http://kuranhalkasi.blogspot.com.tr/2014/01/kuranda-dua-ayetleri-3.html

Hiç yorum yok: